CEYDA ULUKAYA / İstanbul – Bölgede hala temel ihtiyaçlara erişimde zorluk yaşandığını, kadın ve çocukların risk altında olduğunu anlatan STK temsilcileri, normalleşmenin iki yıldan önce gerçekleşmeyeceği görüşünde. Başta kamu ve özel sektör iş birliği olmak üzere yeni destekler sağlanmazsa, kısa süre içinde onlar da deprem bölgesinden çekilmek zorunda kalacak. Bölgede uzun soluklu çalışmalara imza atan Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), Türk Psikologlar Derneği (TPD) ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) temsilcileri anlatıyor:
‘İyileşme uzun sürecek, dayanışma devam etmeli’
Ayşe Kırımlı (TOG Vakfı Genel Müdürü): “Toplum Gönüllüleri Vakfı olarak; depremin en çok vurduğu beş ilde on Destek Merkezi açtık. Bu merkezlerimizde, konteyner kentte yaşayan başta çocuklar ve gençler olmak üzere herkesin iyi olma halini destekliyoruz. Şimdiye kadar 50 bine yakın katılımcıya ulaşan bu merkezlerimizi, ağırlıklı olarak özel sektörden paydaşlarımızın desteğiyle hayata geçirdik ve aldığımız fonlarla bir ila iki yıl boyunca bu desteği sağlayabileceğiz. Oysa deprem bölgesinde gördüğümüz gerçek, iyileşmenin çok daha uzun bir sürede tamamlanabileceği yönünde. Ne yazık ki fonlarını kısa süreyle alan pek çok sivil toplum kuruluşu bölgedeki faaliyetlerini sonlandırarak ayrılmaya hazırlanıyor. Afet bölgesine yönelik destek ve ilginin azaldığını gözlemliyoruz. Konteyner kentlerde yaşayan yüz binlerce kişi var ve hala çok fazla desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Her yaştan bireyin psikolojik olarak güçlendirilmesi, gençlerin eğitimden geri kalmaması için burs destekleri, istismar ve şiddet vakalarının önlenmesi için farkındalık yaratacak çalışmaların devam etmesi çok önemli. Bu boyutta bir afetin yaralarını sarmak için, toparlanma ve sosyal iyileşmenin sağlanması için, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki dayanışmanın devam etmesi gerekiyor.”
Yerleşik düzene geçene dek
Caner Çakır (TPD Yönetim Kurulu Üyesi): “TPD olarak büyük bir gönüllü gücüyle bölgeye geldik ve dört ilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. İsteğimiz bölgede sunduğumuz nitelikli psikolojik destek hizmetini sürekli hale getirmek ve gezici araçlarla konteyner kentler dışına da ulaşmak. Ancak bunun için ciddi finansal desteğe ihtiyacımız var. Bölgede insanlar hala yerleşik düzene geçemedi. Bir arada yaşamanın getirdiği zorluklar sürüyor. Özellikle çocuk, kadın ve engelli gruplar taciz, ihmal ve istismara karşı risk altında. Depremin yarattığı travmanın kısa ve uzun süreli etkileri sürüyor. Tam olarak yerleşik düzene geçilse bile sorun yaşayacak insanlar olacak. Sorunların 1-2 yılda çözüleceğini düşünemeyiz, ki daha bir yıl daha dolmadan bölgeye ilgi çok azaldı. Bizim isteğimiz en azından yerleşik düzene geçene dek bölgede nitelikli psikolojik destek hizmeti vermeye devam etmek ancak bu finansal koşullara bağlı. Yeterli destek bulamazsak bir süre sonra biz de çekilmek zounda kalacağız.”
‘60 bin kadın ve çocuğa ulaştık’
Canan Güllü (TKDF Başkanı): “TKDF olarak nisan ayından itibaren bölgede uzun soluklu çalışmalarımıza başladık. Bu tür büyük çaplı afetlerde gönüllülerin kısa sürede tükendiğini biliyoruz, o yüzden profesyonel ekipleri istihdam etmeye özen gösteriyoruz. Bölgede tam manasıyla çok yönlü destek hizmeti sunabilen birkaç STK’dan biriyiz. Dokuz ilde sayıları 30’a ulaşan Mor Yerleşkeler sayesinde şimdiye dek 60 bin kadın ve çocuğa ulaşmayı başardık ancak 30 Haziran itibarıyla kaynaklarımızı tüketmiş olacağız ve onları bu nedenle yalnız bırakmak asla istemiyoruz. Hala en temel ihtiyaçların karşılanamadığı koşullar söz konusu. O nedenle tüm kamuoyuna sesleniyoruz, bölgedeki çalışmalarımıza 18 ila 24 aya kadar devam etmek zorundayız. Yeni donörler bulmak ve bölgede kalıcı istihdam olanakları yaratmak için canhıraş çalışıyoruz ama eğer kaynak bulamazsak biz de bölgeden çekilmek zorunda kalacağız.”
Afet bölgesinde sosyal ve ekonomik kalkınmaya hizmet
Akbank, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli yaşanan depremlerin ardından başlattığı finansal ve sosyal destek çalışmaları ile bölgeye desteklerini sürdürüyor. 11 ili kapsayan afet bölgesine yönelik sunduğu ve alanında ilk olan çözümleri ve destek paketiyle, depremzedelerin finansal ve sosyal sağlıkları için çalışıyor. Eşzamanlı olarak yürüttüğü Akbank Güzel Yarınlar Hareketi gençlerin eğitim ve kariyer yolculuklarını desteklerken, Akbank Dönüşüm Akademisi çalışmaları ile de başta kadın girişimciler olmak üzere tüm KOBİ’lerin sosyal ve finansal gelişimlerine katkı sunuyor. Banka, Akbank Dönüşüm Akademisi ile başta bölgedeki kadın girişimciler ve genç KOBİ’ler olmak üzere KOBİ’lere e-ticaret, e-ihracat, sosyal medya yönetimi ve pazarlama konularında eğitim programları sunuyor. Böylece girişimcilerin ve KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarında yanlarında yer alırken, istihdamın gelişmesi ve bölgenin kalkınmasına da hizmet ediyor. Banka, afet sonrası iyileşme sürecinde gençleri önceliklendirerek onların finansal sağlıklarına ve sosyal ihtiyaçlarına yanıt sunmaya odaklanıyor. Bu kapsamda depremlerden etkilenen yaklaşık 16 bin genç, “Üniversiteli Akbanklı” programına katılarak finansal çözümlerden yararlandı.