Van Gölü’nde tedirginlik! Giden geri dönüyor

Van ile çevresinde son yıllarda azalan yağış ve artan buharlaşma, Van Gölü’ndeki su seviyesini düşürürken, Erciş ilçesi Sahilkent Mahallesi’nin 1 kilometrelik bölümünde son günlerde görülmeye başlanan yosun yoğunluğu, tedirginliğe neden oldu. Sahile gelenler, kalın yeşil tabakaya anlam veremediklerini belirtti. Sahilkent Mahallesi’nde 7 yıldır deniz bisikleti işletmeciliği yapan, 2 çocuk babası Necdet Sara (61), göldeki durumun kendisini tedirgin ettiğini, müşterilerinin de gölde gezinti yapmaktan vazgeçtiklerini söyledi.

‘ARITMA TESİSLERİNİN BESİN TUZLARINI ÖNLEMESİ LAZIM’

Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, durumun, göldeki besin tuzlarının fazlalığından kaynaklandığını söyledi. Akkuş, özellikle su derinliğinin az olduğu bölgelerde sıcaklığın da artmasıyla yosunlaşmanın görüldüğünü ancak ciddi tehlikenin söz konusu olmadığını kaydetti. Kirliliğe dikkat çeken, bu durumun göldeki değişimin işareti olduğunu anlatan Akkuş, “Van Gölü’nün yüksek rakımda olması sebebiyle biyolojik döngü yavaş yani göle gelen kirliliğin aslında çözülmesi rakımı alçak olan bölgelere göre daha yavaş gerçekleşiyor. Bugün Van Gölü’nün kenarında gezdiğimiz zaman özellikle Mollakasım, Erciş tarafında alglerin aşırı çoğaldığını yani su yosunlarının arttığını kıyılarda yüzeyi kapladığını görüyoruz. Aslında bunun sebebi göldeki besin tuzlarının fazlalığından kaynaklanıyor. Besin tuzları fazla olduğu zaman sıcaklıkla beraber uygun ortamı buluyor ve çoğalmaya başlıyor. Şu anda Van Gölü için çok ciddi bir tehlike söz konusu değil çünkü burada gördüğümüz miktar, normal görülenlerden çok az bir alanı kaplıyor. Bu aslında bir değişimin işaretini oluşturuyor yani Van Gölü kapalı bir göl. Göle gelen kirliliğin dışarı çıkma şansı yok. Bu sebepten Van Gölü kenarındaki bütün arıtmaların tam kapasite olarak çalışması, göle tek damla kirliliğin girmemesi lazım. Nihayet arıtmalar tam kapasite olarak çalışmazsa biz bugün kısmen küçük alanlarda gördüğümüz bu alg patlamalarını, yosun artışlarını çok daha geniş alanlarda görebiliriz. Akarsulardan veya diğer kaynaklardan gelen azot fosfor girdisi arttıkça göldeki yosunlaşma otomatik olarak artar. Dolayısıyla arıtma tesislerinin tam kapasiteyle çalışıp, göle giren besin tuzlarını önlemesi lazım” diye konuştu.

Gölün yeşile bürünmesinin ‘tehlike çanı’ olmadığının altını da çizen Akkuş, “Van Gölü, 3 bin 712 kilometrekarelik alanken, görülen yerler sadece 1 kilometrekare gibi küçük alanı oluşturuyor. Şunu bilmemiz lazım. Van Gölü diğer ekosistemlere göre çok daha hassas, çok daha kırılgan yapıya sahip. Bu sebepten eğer göl kenarındaki kirlilik unsurları önlenmezse bu alanların daha da arttığını, büyüdüğünü göreceğiz. Göller dinamik, değişken bir dengeye sahip. Özellikle sığ kesimlerde sıcaklığın da artmasıyla burada yosunlaşmanın arttığını görüyoruz. Van’ın Mollakasım tarafında hiçbir yıl görülmediği kadar yosunlandığını görüyorsunuz. Bunların önlenmesi için göl kenarındaki arıtmalar tam kapasite olarak çalışmalı” dedi.

Yorum yapın

bursa escort kocaeli escort izmit escort escort bursa ankara escort pendik escort tuzla escort
bursa escort kusadası escort davutlar escort gorukle bursa görükle escort bursa bayan escort tuzla escort
bursa escort bursa merkez escort bursa ucuz escort
izmit escort kocaeli escort
bursa escort görükle escort
görükle escort bursa escort bayan bursa merkez escort bursa sınırsız escort bursa otele gelen escort
casibom gaziantep escort porno izlegaziantep escortporno izle baywin istanbul eskort
escort ankara
bursa escort bursa escort bayan bursa escort görükle escort bursa escort bayan bursa ucuz escort görükle escort bursa escort kusadasi escort kusadasi escort ataşehir escort deneme deeneme