Bakan Kirişci, Ankara’daki otelde gerçekleştirilen ‘IPARD III Programı Bilgilendirme Toplantısı’na katıldı. Avrupa Birliği (AB) tarafından aday ve potansiyel aday ülkelere destek olmak amacıyla oluşturulan programın tanıtım toplantısında konuşan Bakan Kirişci, IPARD gibi programlardan maddi beklentiden ziyade başka beklentilerinin olduğunu belirterek, “Bizim temel hedefimiz bu projelerden, örneğin IPARD III için sağlanacak olan 430 milyon avroluk destek değil. Biz bu tür projeler sayesinde uluslararası ilişki ağlarımızı kuruyoruz. Yoksa bunların yenilerini inşa ediyor, var olanları da genişletiyor ve geliştiriyoruz. Bu çok önemli bir uygulama, önemli bir enstrüman” diye konuştu.
‘YAŞADIĞIMIZ SORUNLARIN BAŞINDA GÖÇ VAR’
Geçmiş dönemlerde, kırsaldaki yetersizlikler dolayısıyla köyden kente göçlerin yaşandığını ve bu göçlerin kente göçenleri de kentte yaşayanları da mutlu etmediğini bildiren Kirişci, “Bugün birçoğumuzun yaşadığı pek çok sorunun temelinde eğer araştıracak olursak bu göçün olduğunu bilmemiz gerekir. Bizim kırsalla ilgili bakış açımız, öncelikli ve ilk olarak üretimin üssü olan kırsalın mutlaka orada bulunan insanlara refah ve mutluluk sağlamasıdır. Buradan hareketle de bakanlık olarak kırsal kalkınmaya çok büyük önem verdiğimizi, insanlarımızı kırsalda tutarak aynı zamanda da üretim zincirimizde bir aksama bir kırılma yaşanmasın istiyoruz. Dolayısıyla vermiş olduğumuz destekler kırsalda insanları mutlu etmek ve refah seviyelerini yükseltmek böylelikle de üretimi gerçekleştirmek amacıyladır” değerlendirmesinde bulundu.
Genç nüfusun kırsala sırtını döndüğünü, tarımsal üretime katılmadığını ve bunu engellemek için birtakım çalışmalar yaptıklarını dile getiren Kirişci, “Bundan dolayı Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ‘Tarım Orman Gençlik Konseyi’ni kurduk. Buradaki temel vurgumuz; kadın ve gençlik mutlaka kırsalda tutulabilmeli. Hele özellikle de kadın, çünkü ailenin direği kadın. Kadını tutabilirseniz aileyi tutuyorsunuz. Aileyi tuttuğunuzda gençleri de tutma imkanınız olabiliyor. Ama onların da istedikleri o kentteki bazı artılar var, onları arıyorlar. Dolayısıyla bakanlık olarak ‘Akıllı Köy’ konsepti oluşturduk. Bu çerçevede de Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte okullara mutlaka ihtiyaç olacağı gerçeğinden hareketle okulların açılmasını önceledik” dedi.
‘PLANLI ÜRETİM OLMAZSA OLMAZI SÖZLEŞMELİ ÜRETİMDİR’
Planlı tarımın da önemine dikkat çeken Kirişci, “Burada da öncelikli konu planlı tarımdır. Planlı tarım; bitkisel üretimde, hayvansal üretimde, bir planlamayı gerektiriyordu. Çünkü Türkiye toprakları bakımından sınırsız bir ülke değil, su zengini bir ülke değil. Burada bitkisel üretimi konuştuk, hayvansal üretim de aynı şekilde. Bunlar kentlerde yapılacak faaliyetler olmadığına göre bizim bu faaliyetleri mutlaka kırsalda yapmamız, kırsalda bunları özendirmemiz lazımdı. Bu noktada da bilhassa sözleşmeli üretim, adeta planlı üretimin bir mütemmim cüzü haline geldi. Planlı üretim olmazsa olmazı sözleşmeli üretimdir” açıklamasında bulundu.
‘42 İLİ İNŞALLAH 81 İLE ÇIKARACAĞIZ’
Ben, IPARD III Programı’nın istihdam sağlaması ve girişimcilikle ilgili kabiliyetlerin geliştirilmesi anlamında önemli bir katkı sağlayacağını belirten Kirişci, “Tabii Türkiye örneğinin başarısından ve de bu başarıları gelen heyetlerin yerinde görmesinden hareketle de 42 ili inşallah 81 ile çıkaracağız ve tüm Türkiye genelinde bunu yaygınlaştıracağız. Bu çalışmaların ben şimdiden hayırlara vesile olmasını, bu ülkenin üretimine istihdamına, ihracatına ve her türlü olumlu katkılarına şimdiden inandığımı güvendiğimi belirtiyorum. Bu tür bilgilendirme toplantılarının da son derece yararlı sonuçları olacağını belirtiyorum” dedi.
IPARD III Programı ile birlikte 42 il toplamda 430 milyon avroluk destek alacak.