Bu yıl Şampiyonlar Ligi gruplarına kalabilmek için kesenin ağzını açan Galatasaray, dünyaca ünlü yıldızları renklerine bağladı.
Onlardan biri de Fildişi Sahilli futbolcu Wilfried Zaha oldu.
Büyük bir transfer çalımı ile Galatasaray’a imza atan Zaha’nın aslında filmlere konu olacak bir hayat hikayesi var…
Ronaldo gibi olması beklendi…
İşte o hikaye:
Zaha, 2013 yılının ocak ayında 12 milyon euro karşılığında Crystal Palace’tan Manchester United’a transfer oldu.
Efsane teknik direktör Alex Ferguson’un emekli olmadan önce kulübe son hediyesi olan Zaha, henüz 19 yaşındayken beklentileri çok yükseltti.
Kendisinden Cristiano Ronaldo etkisi yaratması beklenen futbolcu, United ile sadece 4 maça çıkabildi.
‘Teknik direktörün kızı ile yatakta yakalandı’ iddiası
Ada basınına göre teknik direktör David Moyes, Zaha’yı kızı Lauren ile birlikte yatakta yakaladı.
Ve bu da onu tamamen gözden çıkarmasına neden oldu.
O dönem ağzını açmayan Zaha, 2020 yılında Rio Ferdinand’ın YouTube programına çıktı.
Fildişi Sahilli yıldız, “David Moyes’un kızıyla birlikte olduğum iddiası yüzünden takımdan gönderildim.” itirafında bulundu.
“Hala bu dedikoduya inananlar var”
Yaşadıklarını anlatan Zaha, şöyle devam etti:
Kulüp bana hiçbir şekilde yol göstermedi. Bu durumla nasıl baş etmem gerektiğini bilemiyordum. Ben de bu dedikoduyu sosyal medya hesabımdan yalanlama yolunu seçtim. Daha sonra bunu yaptığım için kulüp yönetimi tarafından eleştirildim. Bu nedenle takımdan uzaklaştırıldım. Hala bu dedikoduya inananlar var. Üstelik Moyes’un kızıyla hiç tanışmamış olmama rağmen.
Ağabeyi çete lideriydi
Zaha, 8 kardeşinin en küçüğüydü…
Ailenin belki de kariyeri olabilecek tek çocuğu oydu.
Futbolcunun şimdilerde menajerliğini yapan ağabeyi Herve, DSN (Don’t Say Nothing-Hiçbir şey söyleme) adlı bir çetenin liderlerinden biriydi.
2007’den beri Londra’nın güneyindeki bıçaklı ve silahlı saldırılardan, hatta soygunlardan sorumlu olan Herve, girdikleri bir çete savaşı sırasında Zaha’nın çocukluk arkadaşlarından birinin ölümüne sebep oldu.
Defalarca hapse girdi
Defalarca hapse girse de Herve ya da sokakta bilinen adıyla “Zeltor” kefaletlerle ya da denetimli serbestlikle çıkmayı başardı.
The Mirror, 2013’te yaptığı bir haberde Herve Zaha’nın liderlerinden biri olan DSN’nin Londra’daki çatışmalarda ölümcül sonuçları göze alan 400 çeteden biri olduğunun altını çizmişti.
60 kişiden oluşan ve sert bir çete tanımı yapılan DSN’nin ciddi suç ve şiddet olaylarına karıştığı belirtilmişti.
Bunun yanı sıra çete üyelerinin uyuşturucu ticaretinin yüzde 16’sına, bıçaklamaların yüzde 20’sine, adam öldürmelerin yüzde 50’sine ve tecavüzlerin yüzde 14’üne karıştığı öne sürülmüştü.
Babası sayesinde futbola tutundu
Ağabeyi Herve’nin aksine Wilfried Zaha, babası sayesinde futbola tutundu.
Onun yeteneğini fark eden babası, çetelerden uzak kalıp futbol oynaması için 17 yaşına kadar akşam saat 18.00’den sonra dışarı çıkmasını yasakladı.
Zaha, bu durumu şu sözlerle ifade etmişti:
“Bana öğüt veriyorlardı”
Erken yaşlardan itibaren katı ebeveynlerim vardı. Şimdiye kadarki en erken sokağa çıkma yasağını yaşadım. Akşam 6 ve akşam 7’ydi. Ve ben 17 yaşındaydım. Herkes eğlenirken, çok canımı yakıyordu ama ben daha büyük resme odaklanırdım. Annem ve babam, bana öğüt veriyorlardı. Babam bunu ne kadar istediğimi biliyordu.
Yardımlardan hiç vazgeçmedi
Büyüdükten sonra da çevresine yardım eden Zaha, çeteden çıkıp yeni bir sayfa açmak isteyenlere de destek olmasıyla tanındı.
Hatta Wilfried Zaha ve rapçi Stormzy, AFC Croydon’u satın almak için bir anlaşma imzaladı.
Amaçları, Afrika’dan gelen gençleri futbola kazandırmaktı.
Böylelikle de suçlardan uzak durmalarını sağlayacaklardı…
Maaşının en az yüzde 10’unu bağışladı
Geçen yıl Stormzy, genç siyahilerin saha dışında rol almalarına yardımcı olarak spordaki çeşitliliği artırmak için “Adidas ile bir Futbol” programı başlattı.
Zaha da, kendi hayır kurumu ve bir akademi aracılığıyla bölgedeki topluluk projelerine destek verdi.
Kariyeri boyunca maaşının en az yüzde 10’unu hayır kurumuna bağışlayan Zaha, kız kardeşinin kurduğu yetimhanenin yanı sıra Güney Londra’da kurduğu futbol akademisi ile gençlerin hayatına dokundu, hala da dokunuyor.
Ayrıca kurduğu Zaha Vakfı ile de Fildişi Sahili’ndeki bölgelerin ve toplulukların gelişimini teşvik etmeye ve geliştirmeye yardımcı oluyor.
Drogba’nın yeri ayrı…
Zaha için eski Galatasaraylı Drogba ayrı bir yer tutuyor.
Onu her zaman kendisine rol model alan Zaha, çocukken Chelsea maçlarını onun için kaçırmadan izledi.
Fildişi Sahilli vatandaşının ligde bu kadar hakimiyet kurabilmesi onda büyük bir hayranlık yarattı.
2017’de bir röportajda Drogba için “O, kelimenin tam anlamıyla bir canavardı. Savunmacılar onunla başa çıkamadı. Birini uzak tutarken, aynı zamanda döner ve bir şekilde içeri kıvrılırdı. O farklı bir sınıftı” diyen Zaha, yeni takımına transfer olmadan önce de efsane futbolcu ile görüştü.